Fikri Mülkiyet Hukuku, fikri haklar ve sınai haklara ilişkin yasal düzenlemeleri ihtiva eden hukuk disiplinidir. Fikir Sanat Eserleri Hukuku ise, Fikri Mülkiyet Hukukunun da temel inceleme alanını oluşturan ve halk arasında telif hakları olarak bilinen fikri haklar başta olmak üzere fikir ve sanat eserlerine ilişkin yasal düzenlemeleri içerir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Fikir Sanat Eserleri Hukuku’nun temel yasal dayanağıdır.

Telif hakları, dünden bugüne değin yasal normlar ile hukuk güvencesine altına alınmış haklardandır. Birçok iç hukuk düzenlemesine konu edilen telif hakları, Türkiye’nin tarafı olduğu muhtelif uluslararası anlaşma ile de koruma altına alınmıştır. Telif hakları, doğumuyla birlikte sahibine maddi ve manevi haklar sağlayan ve kural gereği tescile gerek duyulmayan haktır. Her eser, telif hakkına ve dolayısıyla Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku’na konu değildir. Telif hakkı, yalnızca kanun koyucunun hüküm altına aldığı eserlerde söz konusudur.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK), 5 Aralık 1951 tarihinde kabul edilmiş, 13 Aralık 1951 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Fikir Sanat Eserleri Hukukunun temel yasal dayanağı olan işbu kanun, halen yürürlüktedir. Kanun; bilim, müzik, edebiyat, güzel sanatlar ve sinema eserlerinden doğan hakları teminat altına alır. Bu bağlamda ilgililer, eserleri dolayısıyla maddi ve manevi yetkileri haizdir. Eser ihlali halinde maddi ve manevi tazminat hakları doğar.