İsim bireyi diğer bireylerden ayırt etmeye yarayan en temel araçtır. Her bireyin nüfus kayıtlarına kaydedilmiş bir isminin olması yasalarca zorunlu kılınmıştır. Bunun yanı sıra bireyin adının olması toplum içinde kamusal düzenin korunması açısından da büyük bir öneme sahiptir. Her birey kişiliğini ifade eden adını özgürce seçme hakkına sahiptir. Ancak her istenilen zaman isim değiştirmek toplumda karışıklığa ve güvensizliğe neden olabilir. Bu nedenle isim değişikliği olumlu sonuçlanan davalarda isim değişmezliği ilkesi ile hareket edilir.
İsim değiştirme davası yalnızca mevcut ismin değiştirilmesiyle sınırlı bir dava değildir. Haklı bir sebep durumunda bireyler mevcut isimlerine ikinci bir ismin eklenmesini veya ikinci isimlerinin silinmesini mahkemeden talep edebilirler. Bu durum bireylere isimlerini kişisel tercihlerine ve yaşamlarına daha uygun hale getirebilmeleri konusunda özgürlük sunar. Bazı durumlarda isim değişikliği bireye yeni bir perspektif kazandırabilir, yaşamındaki belirli koşullara daha iyi uyum sağlamasına yardımcı olabilir.
Bireye tanınan isim değişikliği hakkını sadece ilgili kişi kullanılabilir, başka birisi birey adına dava açamaz. Bir başka deyişle isim değiştirme talebi ad sahibi tarafından ve yalnızca haklı bir sebep olduğunda yapılabilir. Örneğin; Yargıtay’ın bir kararında belirtildiği gibi davacı olan (oğlu), ölümü tespit edilen annesinin adının değiştirilmesi talebiyle açtığı davada, aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddedilmiştir.
Adıyla güçlü bir bağı olduğu düşüncesiyle bireyin bazı haklı sebeplerle isim değiştirmesine onay verilmektedir. 4721 Sayılı Medeni Kanun’un 27. Maddesi’nde belirtildiği üzere ismin değiştirilmesinin sadece haklı nedenlere dayanarak hâkimden talep edilebileceği öngörülmüştür.
Talepte bulunan kişinin kişiliği, sosyal statüsü ve aile ilişkileri gibi faktörler hâkim tarafından dikkatlice değerlendirilir. Sürecin toplumsal düzeni koruma amacıyla adil bir biçimde yönetilmesi önemlidir. İsim değiştirme haklı nedenleri şu şekilde sıralanabilir:
Medeni Kanunun 27’nci maddesinde ismin değiştirilmesini haklı kılacak özel sebepler ayrıntılı bir şekilde belirtilmemiştir. Maddenin mevcut hali isim değişikliği taleplerinin haklı sebeplere dayandırılabileceğini ifade eder. Ancak hangi durumların haklı sebepler kapsamına girebileceği hususunda spesifik bilgiler içermez. Bu nedenle yasa her bir davaya özel koşulların dikkate alınması ve hâkimin takdir yetkisini kullanma zorunluluğunu beraberinde getirmiştir.
İsim değişikliği taleplerini değerlendirirken hâkim hukuka ve hakkaniyete uygun bir şekilde karar verme sorumluluğu taşır. Takdir yetkisini kullanırken objektif değerlendirme yapmak ve adaleti sağlamak amacıyla hareket etmelidir. Bu sayede adil ve dengeli kararlar verilebilir.
Davacının öncelikle resmi bir dilekçe hazırlaması gerekmektedir. Dilekçede mevcut adınızı, değiştirmek istediğiniz yeni adınızı ve bu değişikliğin nedenini içeren açıklayıcı bir ifade bulunmalıdır.
Adliye Hukuk Mahkemesi isim değişikliği başvurularını değerlendiren yetkili mercidir. İsim değiştirme davası başvurusunda nüfus cüzdanı fotokopisi, ikametgâh belgesi veya diğer kimlik doğrulayıcı belgeler mahkeme tarafından talep edilebilir. Başvurunun hızlı ve sorunsuz bir şekilde işleme alınabilmesi için belgelerin eksiksiz bir şekilde sunulması önemlidir.
Başvuruyla ilgili süreçler hukuki prosedür gerektirdiğinden başvuru belgesinin titizlikle hazırlanmasına özen gösterilmelidir. Böylece süreci etkili bir şekilde yöneterek istediğiniz adı kullanma hakkını elde edebilirsiniz.
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü resmî web sitesi üzerinden yapılan duyuru 24 Aralık 2023 tarihine kadar yapılacak başvuruları kapsıyor. Duyuruda mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyadı değişikliği ile ilgili yeni düzenlemeler hakkında bilgiler yer alır. Buna göre belirli şartları taşıyan vatandaşlar (imza ve yazım hataları, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılanan durumları içeren isimler) e-Devlet üzerinden talepte bulunarak mahkemeye gitmeden isim değişikliği yapabilme hakkından yararlanmış oldular.
Yargıtay’ın kararlarında bireyin ismini değiştirmek için açtığı davada davalı sıfatı Nüfus İdaresi’dir. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. Maddesi’nin emredici hükmü uyarınca davada nüfus idaresinden bir temsilci olmaması durumunda karar verilemeyeceği de ifade edilmektedir. İsim değişikliği davasında bireyin adını değiştirme isteğini haklı nedenlerle mahkemeye ispatlaması gerekmektedir. Davacı adını değiştirmek için tanıkların yanı sıra sosyal medya hesapları gibi diğer kanıtları da mahkemeye sunabilir. Örneğin, nüfus kaydında kayıtlı olan ismi ile iş arkadaşları ve sosyal çevresi tarafından farklı bir isimle bilinen biri sosyal medya hesapları veya tanıklar aracılığıyla durumunu kanıtlayabilir.