Genel olarak uyuşmazlıkların olduğu ilk derece mahkemelerin kararlarına ilişkin, Yargıtay’dan önceki itiraz merkezi olarak ele alabileceğimiz istinaf, bir tür kanun yoludur. 

İlk derece mahkemelerinin kararlarının hatalı veya eksik olabileceği durumlarda, taraflardan herhangi birisi, kararın hukuka uygunluğunun denetlenmesi adına istinaf mahkemelerine başvuruda bulunabilir. 2016 yılında Türk hukukunda yerini alan İstinaf Mahkemeleri, Yargıtayın yükünü hafifletmek amacıyla Bölge Adliye Mahkemesince ve Bölge İdare Mahkemesince üç dereceli bir yargılama şekliyle faaliyet göstermektedir.

İstinaf Mahkemesi Nedir?

İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin verdiği kararı gerek olay gerek hukuk açısından yeniden gözden geçiren üst dereceli bir mahkemedir. Hukuk davasında istinaf kanun yoluna gidildiğinde dava ikinci kez İstinaf Mahkemesi tarafından ele alınarak ilk derece mahkemesinin kararı denetlenir ve yerel mahkemenin yerine geçilerek karar verilebilir. 

İstinaf Edilebilecek ve Edilemeyecek Kararlar Nelerdir?

İstinaf mahkemeleri ilk derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlara karşı yapılan itiraz merciidir. İstinaf mahkemeleri üst mahkemelerdir ve ilk derece mahkemelerinin verdiği nihai kararları yeniden değerlendirirler.

Fakat istinaf mahkemesince incelenebilecek tüm kararlar aynı değildir. Kanunlarda bu konuda belirli sınırlar vardır. Hem genel hem de özel kanunlarda istinaf edilebilecek veya edilemeyecek kararlar açıkça belirtilmiştir. İstinaf edilebilecek kararlar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre ilk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir:

  • Nihai kararlar: Davanın esasını çözüme kavuşturan ve yargılamayı sonlandıran kararlardır. Örneğin, davanın kabulüne veya reddine ilişkin kararlar nihai kararlardır.
  • Geçici hukuki koruma sağlamak amacıyla alınan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemlerinin reddine, karşı tarafa tebliğ edilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına, karşı tarafın bulunmadığı durumlarda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itirazlara ilişkin kararlar: Bu kararlar, dava sonucunu değiştirebilecek nitelikteki geçici önlemlerle ilgilidir.

İstinaf edilemeyecek kararlar ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesinin 2., 3. ve 4. fıkralarında yer alan hallerdir. Buna göre istinaf edilemeyecek kararlar şunlardır:

  • Miktar veya değeri üç bin Türk lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar: Bu kararlar kesindir ve istinaf yoluna başvurulamaz. Manevi zarar nedeniyle açılan tazminat davalarında, ne kadarlık bir talep olursa olsun, istinaf başvurusu yapılabilir. 
  • Bir alacağın sadece bir kısmı için dava açılmışsa, istinaf başvurusu yapabilmek için üç bin Türk liralık sınır, alacağın toplam tutarına göre hesaplanır. 
  • Bir alacağın tamamı için dava açılmışsa, kararda asıl talebinin reddedilen kısmı üç bin Türk lirasından az olan taraf, istinaf yoluna gidemez.

İstinaf Dilekçesi Nasıl Yazılır?

İstinaf başvurusu, bir dilekçe ile yapılır. İstinaf incelemesinin yapılabilmesi için istinaf dilekçesinde aşağıdaki hususların bulunması gerekir:

  • İstinaf mahkemesi kararlarının denetlenmesini isteyen taraf ile karşı tarafın adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adresleri ve davadaki sıfatları,
  • Varsa kanuni temsilci veya vekillerinin isim, soy isim ve adres bilgileri,
  • İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararın tarih, sayı ve hangi mahkemeye ait olduğu,
  • Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih,
  • Kararın özeti,
  • İstinaf yolunun açılmasına neden olan sebepler ve bunların gerekçesi,
  • Talep edilen sonuç,
  • Başvuranın veya varsa kanuni temsilci veya vekilinin imzası.

Bu şekilde istinaf dilekçesinde söz konusu bilgilerin yer alması istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı hem olay hem de hukuk yönünden inceleyebilmesini sağlar.

İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer?

İstinaf mahkemesine başvurmak için belirli  süreler vardır. Bu süre ilk derece mahkemesinin kararının tebliğ veya tefhim edildiği tarihten itibaren başlayabilir. Bu süre içinde istinaf başvurusu yapılmalıdır. Aksi takdirde istinaf yolunun kapanması söz konusudur.

İstinaf başvurusu yapıldıktan sonra istinaf mahkemesi kararlarının hem olay hem de hukuk yönünden denetlenmesi için inceleme yapar. İstinaf incelemesinin ne kadar süreceği, davanın konusu, türü, uzunluğu ve yoğunluğuna göre değişir. Örneğin:

  • Boşanma davalarında istinaf incelemesi 1-2 yıl kadar sürer.
  • Velayet ve nafaka davalarında istinaf incelemesi 1 yıl kadar sürer.
  • İcra davalarında veya sulh hukuk mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf incelemesi yoğunluğa göre 6 ay-1 sene kadar sürer.
  • İş davalarında ise istinaf incelemesi 1-1.5 sene kadar sürer.

Mahkeme inceleme sonucunda kararı onaylayabilir, bozup yeni bir karar verebilir veya yerel mahkemeye geri gönderebilir. Böylece hukuki güvenlik ve adaletin sağlanması amaçlanmaktadır.