Kooperatif Hukukunun temel yasal dayanağı olan Kooperatifler Kanunu m.1’de düzenleme altına alınan kooperatif: “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.” Şeklinde tanımlanmıştır.

Toplumsal ekonomiyi güçlendiren kooperatifler, ticari işletmelere temel sağlayan özgün bir modele sahiptir. Kooperatiflerde sermayenin azami sınırı yoktur ve temelinde; ortakların ekonomik katılımı, gönüllü ve açık üyelik, ortakların hukuki denetimi, topluma karşı sorumluluk, özerklik ve bağımsızlık yatmaktadır. Dünya ülkelerinin tamamında faaliyet gösterebilen kooperatifler tüm sektörlerde hizmet verebilir.

Kooperatifler, bireylerin yalnız ifada muvaffak olamayacağı üretimi sağlamak ve hizmete ulaşımı kolaylaştırmaktır. Bu doğrultuda eğitim, sağlık ve sigorta vs. hizmet sektörlerine erişim sağlamak suretiyle insanlara katkı sunma işlevini üstlenirler. Küresel ekonomiye olan olumlu etkileri yadsınamayacak düzeyde olan kooperatifler; kar elde etmek ve paylaşmak amacını benimser.

Kooperatif Hukuku; kooperatiflere ilişkin bilumum hukuk düzenlemesini tazammun eden hukuk dalıdır. Anayasa m.171; “Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.” İşbu hüküm ile kooperatifçilik anayasal güvence altına alınmıştır. Kooperatifler Kanunu ile de kooperatiflere ilişkin düzenlemeler hüküm altına alınmıştır.