2005 yılında Türk Ceza ve Ceza Usul Hukuku’nda yapılan önemli değişikliklerle birlikte yürürlüğe giren Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) düzenlemesi, adli süreçlere yeni bir boyut kazandırmıştır. 2 yıl veya daha az hapis cezası ya da adli para cezası öngörülen suçlarda bu düzenleme, mahkûmiyet hükmünün belirli koşullara bağlı olarak 5 yıllığına ertelenmesini ve bu koşulların gerçekleşmesinin ardından davanın düşürülmesini öngörmektedir.

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Nedir?

Suçluya adeta bir ikinci şans tanınması için geliştirilmiş olan HAGB kurumu; sanığın medeni, siyasi veya özel yaşamına herhangi bir kısıtlama getirmeksizin, suçlu bulunsa bile mahkûmiyetin açıklanmasını erteleyebilir. Fakat bu erteleme belirli denetim süreçlerine tabidir. Denetim süresi içinde sanık kasıtlı bir suç işlemez ve yükümlülüklere uygun davranırsa mahkeme, ceza kararını ortadan kaldırabilir ve davanın düşmesine karar verebilir (CMK md.231).

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması diğer bireyselleştirme kurumlarından farklıdır. Erteleme veya takdiri indirim gibi kurumlarda mahkeme kararı hemen bir sonuç doğururken HAGB kararı ise mahkemenin henüz açıklamamış olduğu bir karardır. Bu karar suç işleyen kişinin hayatına ceza hukuku müdahalesini adeta askıya almaktadır.

Adalet sisteminde suç işleyenlere rehabilitasyon ve düzeltme fırsatı sunan önemli bir adım olarak ifade edebileceğimiz HAGB sayesinde birey denetim süresi içinde dürüst bir yaşam sürdürdüğünde mahkûmiyet hükmü ortadan kalkar ve kişi suçtan arınmış bir şekilde hayatına devam edebilir.

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Koşulları ve Uygulama Alanları

  • Önceki Kasten İşlenmiş Suçlar: Sanığın daha önce kasten işlediği bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkumiyeti varsa HAGB kararı uygulanmaz. Hapis cezası veya adli para cezası olmasının veya cezanın miktarının bir önemi yoktur.
  • Taksirle İşlenen Suçlar: Taksirle işlenen suçlarda önceden kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olsa bile HAGB kararı verilebilir. Örneğin trafik kazası, iş kazası veya taksirle ölüm veya yaralama suçlarından mahkûm olmuş bir kişi hakkında HAGB uygulanabilir.
  • Adli Sicil Kaydındaki Denetimli Serbestlik Tedbiri: Sanığın adli sicil kaydında uyuşturucu madde kullanma suçundan kaynaklanan denetimli serbestlik tedbiri bulunsa bile HAGB kararı verilebilir. Tedbir, ceza niteliğinde olmadığı için bu durum HAGB’ye engel teşkil etmez.
  • Tekerrür Hükümlerinin Süresi Geçmişse: Sanığın kasıtlı bir suçtan dolayı sabıkası olsa bile tekerrür hükümlerinin uygulanması için gereken süre geçmişse önceki mahkumiyetin HAGB kararı verilmesine engel oluşturmaz.
  • Adli Sicil Kaydındaki Silinme Koşulları: Adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerin silinme koşulları HAGB kararı verilirken dikkate alınmaz. Sanığın önceki sabıkası silinse bile HAGB uygulanabilir.
  • Yargıtay Kararı: Yargıtay, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlardan dolayı mahkûm edilen sanıklar için tekerrür hükümlerinin uygulanması için öngörülen sürelerin değerlendirilmesi ve objektif koşulların değerlendirilmesi konusunda engel oluşturmayacağını belirtmiştir (YCGK-K.2009/13).
  • Suç Tarihi ve Kesinleşme Tarihi: Adli sicil kaydındaki mahkumiyetlerin suç tarihinden önce kesinleşmesi durumunda suç tarihi itibarıyla kasten işlenmiş bir suçtan dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü bulunmamış kabul edilir ve bu durum HAGB kararı verilmesine engel teşkil etmez (Y11CD-K.2022/3985).

Zararın Giderilmesi ve HAGB Uygulaması

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sağlanabilmesi için gerekli olan bir şart da suçun işlenmesi sonucu mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki duruma getirme veya tamamen giderilmesidir. Ancak bu zarar maddi bir nitelik taşımalıdır; manevi zarar bu kapsamda değerlendirilmez ve doğrudan bir zarar olmalıdır. Dolaylı olarak gerçekleşmiş zararlar dikkate alınmaz.

Eğer zararla ilgili hukuk mahkemesinde bir dava açılmışsa sonucun beklenmesi gerekmez; çünkü hukuk mahkemesinde dava açılmış olması zararın zaten giderildiği anlamına gelmez.

Zararın miktarı hemen giderilemeyecek kadar büyükse denetim süresi içinde aylık taksitler halinde ödenmek suretiyle tamamen giderilmesi koşuluyla Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı verilebilir.

Önemli bir diğer ayrıntı da HAGB kararı verilebilmesi için mağdurun rızasına ihtiyaç duyulmamasıdır. Bu nedenle mağdurun zararın tamamen veya kısmen giderilmesini istememesi durumunda bu şartın gerçekleştiği kabul edilir ve HAGB uygulaması devam edebilir.

HAGB Kararına Uyum ve Hükme Aykırılık

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararına uyulmaması durumunda yani denetim süresi içinde suç işlenmesi veya yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkeme hükmü aynen açıklama kararı alır. Özellikle denetim süresi içinde suç işlenmesi durumunda hükümdeki hata veya eksiklikler kanun yolu muhakemesi aracılığıyla düzeltilmelidir. HAGB kararına uymamanın sonucu olarak mahkeme; hükmü, içeriğinde değişiklik yapmadan açıklar. Örneğin mağdurun zararı giderilmiş olsa bile etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmamış olması gibi hukuki aksaklıklar HAGB kararı açıklanırken düzeltilmeyebilir. Bu tür hata veya eksikliklere karşı istinaf kanun yoluna başvurularak hukuki aksaklıkların giderilmesi gerekmektedir. Bu sayede HAGB uygulamasının adil ve tutarlı bir şekilde devam etmesi sağlanır.